Tekrar hoşgeldin. Bu yazıda network geliştirmenin etik çerçevesinden, network geliştirmede nasıl bu kadar başarılı olduğumdan ve bu networkü nasıl yönetebildiğimden bahsedeceğim. Karışmaması için madde madde açıklayacağım. Hazırsan başlayalım! :)
- Türkiye’de networking alanının uzmanlarından Ertuğrul Belen bu kavramı “Networking, yanınızdaki kişinin hedeflerine ulaşma ve başarılı olmasını sağlama sanatıdır.” diyerek açıklıyor. Yani networking yalnızca kurduğunuz bağlantı sayısı değil, bu bağlantılarla aranızda samimiyet ve paylaşıma dayalı iletişimdir de.
- İletişim iki kişinin birbirini fark ettiği an da, network ise iki kişinin paylaşmaya başladığı anda başlar. Yani sadece tanışmak o kişiyi network ağında saymak için yeterli değil. Onunla bir şeyler paylaşman gerekiyor.
- Bağlantı kurmanın en ince noktalarından birisi karşındaki insandan aldığın kadar karşı tarafa da vermektir. Örneğin birinden ihtiyaç halinde bir şeyler istiyorsun, sana hep destek oluyor. O senden destek istediğinde de destek verebileceğin halde bir bahaneyle geri çeviriyorsun. Bu çok yanlış. Samimiyetsiz ve sadece menfaate dayalı bir bağlantıdır. Bağlantı kurduğun insanlarla iletişiminin temeline samimiyet, güven ve aldığın kadar vermeyi koyarsan ve bunu korursan bu konuda her daim başarılı olursun. Unutmaki network demek duygusuz ve yapay “şeyler” kurmak demek değil. Kimse kimsenin bilgi makinesı değil. Birbirimizle paylaşmak zorundayız.
- Her tanıştığın insanla hayatının her noktasında iletişimde olmak zorunda değilsin. Mesela bazı insanlarla sadece etkinlikten etkinliğe görüşüyorum. Bazılarıyla günlük hayatımda da sık sık görüşüyorum. Bazılarıyla da akıl danışmam gerektiğinde. Sivil toplumla çok uğraşıyorum. Ama en yakın arkadaşımın sivil toplum hayatımla hiçbir bağlantısı yok. Olmak zorunda da değil zaten. Etkinlikten etkinliğe görüştüğüm insanlarla günlük hayatımda çok az görüşürüm. Bunu tam bilinçli yapmıyorum. Yarı bilinçli diyelim. Ama burada asıl bilmen gereken şey kiminle nasıl daha verimli iletişim kurduğun. En yakın arkadaşımla şu anda ki iletişimim onunla en sağlıklı olduğum iletişim. Etkinlikten etkinliğe görüştüğüm insanlarla da bu şekilde daha sağlıklı iletişim kuruyorum. Yani önemli olan geçirdiğiniz zamanın süresi değil o sürede içine kattıklarınız. Bazen hayatımızın daha az yerinde olanlar daha çok yerinde olanlardan çok daha keyif verici ve besleyici olabiliyorlar.
- Özellikle kritik noktalarda ki insanlarla tanışma kısmı benim için biraz zorlayıcı oluyor. Sosyal medya hesaplarından takip ediyorum ilk. Hikayelerine bakıyorum. Bir paylaşımına yorumumu direk o paylaşıma değil özelden, uygun bir dille mesaj atarak yapıyorum. Tabi her yorumda böyle ilerlemez. Ayrımını yapmak lazım. Bu tecrübeyle kazanılıyor. Bazı insanlarda birkaç ay beklediğim oluyor. Ama şu an da bir dernekte görevim olduğu ve hali hazırda geniş bir çevrem olduğu için biraz daha rahatım.
- Eğer bir insanla iletişim kurmak istiyorsan neden onunla iletişim kurduğunu bilmen lazım. Arkadaşlık mı yapmak istiyorsun, beraber bir iş mi yapmak istiyorsun, bir düşüncesi ilgini çekti de onunla ilgili sohbet mi etmek istiyorsun? “Ya tanışalım da dursun bir kenarda” tarzında bir düşünceyle sakın yola çıkma. Duvara çarparsın. Hem etik değil, hem de o tarz bir tanışmaya network denmez. Bir insanı kullanmak denir.
- Bağlantılarınla mümkünse beraber bir iş yapın veya birbirinize farklı konularda destek verin. Mesela ben Akdeniz Gençlik Derneğinde ekip içi mini eğitimler için farklı konularda uzmanlaşmış bağlantılarımı davet ediyorum. Bu sayede hem bulunduğum kuruma bağlantı ve bilgi konusunda katkıda bulunuyorum hem de o kişiyle aramda ki iletişimi güçlendiriyorum.
Yani; ne istediğini bil, fırsatları değerlendir, sabırlı ol, ilişkilerinin temeline samimiyet, güven ve aldığın kadar vermeyi koy ve paylaş. Meselenin özü bence böyle.
Bu yazıda böyleydi. Elimden geldiğince açıklamaya çalıştım. Bu son yazımdı. Ama sana katkısı olacak yeni içerikler hazırlamaya devam edeceğim. Kendine iyi bak. Görüşmek üzere. :)
Osman Can GÜL
Akdeniz Gençlik Derneği